Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve arkeolojik değerleriyle de çok önemlidir.
Limantepe kazıları Urla'nın eski bir İon şehri olan Klazomenai olduğunu göstermiştir. Burada yoğun olarak kullanılan dünyanın en eski limanı bulunmaktadır. Klazomenai zeytin ve zeytin yağı üretimi dolayısıyla çok zengin olmuş ve M.Ö. 6000 yılında deniz yoluyla onun ticaretini yapmıştır. Kazılar burada muhtemelen dünyanın en eski ve gelişmiş ve yüksek kapasiteli zeytinyağı işliğini ortaya çıkarmıştır. Bu işlikte silindir şeklinde presler ve üçlü zeytinyağı ayırma hazneleri vardır. Bu da Anadolu'daki zeytin işlemenin zamanının çok önünde olduğunu gösteriyor.
İkinci önemli durak ise arkeopark olarak düzenlenmekte olan tersanedir. 2000 yılında başlayan su altı kazılarında M.Ö. 6000 yıllarına kadar giden ve dünyanın en eski olarak bilinen gemi ve teknelerini bulundu. Parktaki en heyecanlı aktivitelerden biri de bu gemilerin replikalarını yapmaktır. Projeler tamamlanınca turistler bu gemilerle tarihe doğru bir yolculuğa çıkabilecek.
Tarihi değer taşıyan Karantina Adası da Urla'daki önemli yerlerden biridir. Bu ada bir kara yoluyla Urla'ya bağlıdır. Burada 1865 yılında Osmanlıların Fransızlara yaptırdığı tam teşkilatlı bir tahaffuzhane vardır ve 1950 yılına kadar da işlevini sürdürmüştür. Gemi ile gelen yolcular soyunma odasına alınıp soyunmuşlar ve özel duşlarda yıkanmışlardır. Elbiseleri ise 360 derecelik haznelerde yıkanıp siterilize edilmiştir.
Urla'nın ekonomisi tarıma dayalıdır; en çok da zeytin üretilir-bütün Urla'da 600 bin zeytin ağacı vardır. Bunun yanı sıra sebzecilik-özellikle kınalı bamya ve enginar- turunçgiller, üzüm bağları ve seralar vardır.
Urla sahilleri boyunca senede 200 tondan fazla balık tutulur.
Urla iki önemli edebi şahsiyete ev sahipliği yapmakla gurur duyar. Bunlardan ilki ünlü roman yazarı Necati Cumalıdır. İkincisi ise Nobel Ödülü sahibi Yorga Seferistir. Bir tesadüf seri Necati Cumalı 14 yaşında yunanistan gelip Urla'ya yerleşmiş, Yorga Seferis ise 14 yaşında Urla'yı terkedip Yunanistan'a gitmiştir.